BOTOKS - DOLGU
Yüz yaşlanması
Yaşlanma aslında kompleks bir olaydır. Yüzümüzdeki her yapı farklı olarak etkilenir. Cilt altı dokular ve kaslar gevşer, yerçekimi etkisi ile derin yağ dokuları yer degiştirir. Cilt de süreçten payını alır ve kollajen, elastin gibi cildin esnekliğini sağlayan temel maddelerin sentezleri azalır. Cildin nem dengesini sağlayan hyalüronik asitin miktarı giderek azalır. Güneş ve kimyasalların oluşturduğu hasarlar da bu sorunlara eklenince kuru, gevşek ve kırışık bir cilt ve sarkmış bir yüz ortaya çıkar.
Yüzümüzü 3 bölgede inceleyecek olursak;
1. bölge olan göz çevresi ve alında temel sorun fazla kullandığımız mimik kaslarıdır ve bu kasların aktivitesine bağlı kırışıklıklar da en sık rahatsızlık nedenidir. Amaç göz çevresi ve alındaki kırışıklıkları açmak ve gerekli ise kaş şeklinde küçük oynamalar yaratmaktır. Botox, bu alandaki sorunları kolayca çözen en önemli silahımızdır.
2. bölge orta yüz olarak adlandırılan göz altı ve yanak bölgesinde, temel sorun yanağa dolgunluğunu veren derin plandaki yağların erimesi ve yerçekimi etkisi ile alt bölgelere kaymasıdır. Bu durumda oluşan göz altı boşalmaları yüzü yorgun ve yaşlı gösteren bir efekt yaratırlar. Bu alanların hazır dolgu maddeleri ile ya da yağ enjeksiyonu uygulamaları ile doldurulmasıdır.
3. bölge olan çene – boyun bölgesinde, cilt sarmaları ve kas tonuslarının azalmasına bağlı sarkmalar ön plandadır. Çene konturunun bozulması boyun gerginliğinin azalması en önemli sorunlardır. Dolgu uygulamaları ile çene hattını belirginleştirmek ya da botox ile boyundaki kırışıklıkları açmak en uygun tedavi seçenekleridir.
Botoks
bakteriden elde edilen bir toksindir ve sinir uçlarında iletimi sağlayan maddenin salgılanmasını engeller. Yani sinirden gelen mesaj kasa iletilemez. Mimik kasları kasılamaz ve yüzdeki çizgilere neden olan kaslar gevşer, çizgiler düzleşerek kaybolur.
Kasların etkisi ile oluşan kaz ayakları gibi kırışıklık çizgilerini o alandaki kası gevşeterek açar. Bunun yanında en önemli etkisi, fazla kullanılan kas gruplarının gelecekte oluşturacağı kırışıklıkları engeller yani kırışıklık oluşumuna karşı koruyucu etkinliği de vardır.
Botoks ayrıca ter bezleri olan bölgelere uygulandığında terlemeyi azaltır. Vücutta en çok terleyen kısımlar koltuk altı ve avuç içleridir. Bu bölgelere botoks uygulanarak terleme azaltılabilir.
Botoks enjeksiyonu doğru şekilde yapıldığında mimiksiz, apatik bir ifade yaratmaz. Bu enjeksiyonlar belirli noktalara belirli dozlarda yapılmalıdır. Bu nedenle bu konuda tecrübesi olan kişilerce yapılmalıdırlar. Hatalı noktalara yapılan botoks göz kapağında düşme, yüzde asimetriler gibi istenmeyen komplikasyonlara neden olabilmektedir.
Dolgu
Dolgular özellikle kırışıklık tedavisinde kullandığımız volüm sağlayan ajanlardır. Genellikle hyalüronik asit bazlı maddelerdir. Çökük olan ya da daha volumlu olmasını istediğimiz alanlarda kullanılırlar ve uygulandıkları alanda 6 ay ile 1 yıl arasında kalıcılıkları vardır.
Aslında dolgular kalıcı, yarı kalıcı ve geçici etkili olarak 3 ana sınıfta incelenebilir. Hyaluronik asit bazlı dolgular, geçici etkili dolgular grubuna girerler ve 1 yıl içinde tamamen erirler. Tamamen erimeleri fizyolojik bir madde olduklari için vücut tarafından yıkılmalarına bağlıdır. Fakat yabancı cisim olmadıklari için de dokuda reaksiyon yaratmazlar ve güvenle kullanılırlar.
Teknolojik gelişmelerin etkisi ile bugün farklı etkinliklere sahip yüzlerce dolgu mevcuttur. Göz altı gibi ince alanlara farklı ,dudaklara farklı, cildin özelliklerine göre farklı dolgular kullanma imkanımız vardır bu sayede. Dolgular yanlızca kırışıklık tedavisinde kullanılmazlar. Özellikle yüz şekillendirmede burun, çene, alın bölgelerini belirginleştirmede de kullanılırlar.